PRİMER HİPERTANSİYON

Adsiz-tasarim-23.png

PRİMER HİPERTANSİYON RİSKİNDEN KURTULMAK İÇİN TUZ TÜKETİMİNE DİKKAT

Primer hipertansiyon toplumdaki tansiyon yüksekliğinin %95 inden fazlasından sorumludur. Primer hipertansiyonun genetik ve sonradan kazanılmış bozukluklara bağlı geliştiği söylenebilir.
Hipertansiyon için risk faktörleri
-Aile öyküsü
-Genetik yatkınlık
-Düşük doğum ağırlığı
-Annede preklemsi öyküsü
(böbreklerdeki nefron sayısı daha az olduğu için tuz atılımı azalır)
-Yaşlanma ile birlikte gelişen damar sertliği -Siyah ırk
-Duygusal stres
-Obezite
-Diyet (sigara, potasyumdan fakir beslenme ,tuzlu yemek, içki vb)
-Buradaki en önemli faktörlerden biri tuz tüketimidir.

yapılan araştırmalarda tuz tüketiminin fazla olduğu toplumlarda hipertansiyon görülme riski tuz tüketimi az olan toplumlara göre çok daha yüksektir.
Günlük önerilen tüketim miktarı 6 gramdır bu da bir çay kaşığının üzeri sirkilmiş şekline denktir. Ancak unutmamak gerekir ki günlük tükettiğimiz besinlerde yüksek miktarda tuz bulunmaktadır. BunIara, peynir, zeytin, konserve gıdalar paketli gıdalar, dondurulmuş gıdalar ,turşu, kuruyemiş ketçap, mayonez, ekmek örnek verilebilir. Türk toplumunda maalesef tuz tüketimi günlük ortalama 6 gramdır. Ekmeğin bir diliminde 1.5- 2 gram tuz bulunmaktadır ekmeği çok seven bir toplum olduğumuzdan dolayı tuzun asıl kaynağının ekmek olduğunu söyleyebiliriz. Erkeklerde ve obezlerde tuz tüketimi fazladır buna erkeklerin kadınlara göre obezlerinde normal kilolulara göre daha fazla besin tüketmesinden kaynaklanmaktadır. Tuzlu
yiyenlerde hipertansiyon görülme riski % 25 daha fazladır hipertansiyon hastalarının yarısı tuza hassastır bu nedenle tuz kısıtlaması ile birlikte kan basıncında ortalama 2-8 mmHg lık düşüş sağlanabilir. Tuza dirençli hipertansif hastalarda ise tuz kısıtlansa bile kan basıncında düşüklük olmaz. Tuz direnci özellikle siyah ırkta görülmektedir. Fazla tuz tüketimi ile birlikte ozmotik yük arttığından dolayı su içimi artar ödem oluşur.
Fazla tuz tüketimi sempatik aktivasyonu artırır damar düz kaslarında kasılmaya neden olur böbreklerden potasyum atılımını artırır ve böylece hipertansiyonun oluşmasına zemin hazırlar. İştahı artırır, obeziteye neden olur, böbreklerden kalsiyum atılımını artırarak, osteoporoz yani kemik erimesine ve böbrek taşı oluşumuna neden olabilir aynı zamanda mide kanseri için risk faktörüdür.


Bir Cevap Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *


logo-esragokmen-beyaz

Dr. Esra Gökmen 1981 yılında Kayseri ‘de doğmuştur . 2006 yılında Erciyes üniversitesi tıp fakültesini ikincilikle bitirmiştir. İhtisasını KTÜ tıp fakültesinde 2012 yılında tamamlayarak iç hastalıkları uzmanı olmuştur. Çanakkale Devlet Hastanesi’nde çalışmıştır. Fonksiyonel tıp eğitimi,Nöral terapi , visseralmanuel terapi, hipnotik yeniden işleme terapisi eğitimi almıştır.

Copyright Dr. Esra Gökmen. Tüm Haklara Sahiptir. Tasarım Fusion Reklam