GİZLİ ŞEKER NEDİR?

Gizli şeker nedir?
Diyabetin henüz belirtilerini vermeden 10-15 yıl süren sessiz bir dönemi vardır. Bu döneme “gizli şeker” adı veriliyor. Açlık kan şekeriniz 100-125 mg/dl arasında ya da tokluk kan şekeriniz 140-199 mg/dl arasında bulunmuşsa “gizli şeker”li olabilirsiniz Çoğunlukla hastalardaki açlık şekeri düzeyleri normalken, tokluk şekeri düzeylerinde dalgalanmalar söz konusudur. Bu yüzden gizli şekere bakılırken referans alınan kan testi daha çok tokluk kan şekeri testidir. Gizli şekerin altında yatan en önemli neden, insülin direncidir.
İstatistiklere göre, gizli şeker hastalarına 10 yıl sonra tip 2 diyabet teşhisi konmaktadır.
Yüksek risk grubu içerisinde yer almak can sıkıcı bir durum olsa da, durum bilinip tedbirler alındığı takdirde hiçbir soruna sebep olmamaktadır.
Gizli şeker, dengeli beslenme planıyla kontrol altında tutulabilmektedir.
Gizli şekerin teşhisi oldukça önemlidir, çünkü diyabet teşhisi konulan bireylerin yaklaşık olarak %20’sinde organ hasarı meydana gelmektedir ve vakalarda görme bozuklukları, kalp krizi riski gibi sorunlar meydana gelmektedir. Önceden bilinerek gerekli önlemlerin alınması komplikasyonların önlenmesinde önemlidir.
Gizli şekerde, ortadaki olumsuz faktörler kaldırılırsa, bozukluklar geri döndürülebilir. Gizli şeker tespit edilen vakalarda, hayat tarzında meydana gelen doğru değişiklikler ve tedaviyle hastalığın gelişimi önlenebilir.
Gizli Şeker Belirtileri Nelerdir?
-Çok sık acıkma
-Hızlı yemek yeme,çok yemek yeme ihtiyacı
-Açlığa tahammülsüzlük
-Vücut ağırlığında meydana gelen artış, obezite
-Yüksek kan basıncı
-Ani sinir, öfke atakları
-Baş, boyun ve ensede terlemeler
-Kolesterolünün artması
-Halsizlik, yorgunluk hali
-Odaklanmada zorluk,sisli beyin
-Susuzluk, ağızda kuruluk hissi
-Su tüketiminin normalin üzerinde olması
-Bulanık görme
-Uyku sorunları,uyuklama hali
-Ciltte meydana gelen koyulaşmalar, renk değişiklikleri
-Açlık ve tokluk kan şekeri arasındaki dalgalanmalardan dolayı kan şekerindeki dengesizlikler tatlı yeme krizlerine neden olur.
Gizli şekerin en önemli semptomlarından biri de halsizlik ve uyuklama halidir. Baş, boyun ve ense bölümlerinde terlemeler, ani öfke krizleri de karakteristiktir. Bu süreçte normal dışı kilo alış verişi olabilmektedir.
Gizli şeker hastalarının en yaygın hastaneye başvurma nedenleri, ani şeker düşmesi ataklarıdır. Normal bir bireyin, öğün aralıkları yaklaşık 4 ila 5 saat arasında seyrederken, gizli şeker beraberinde bu süre 2 saate kadar inmektedir. Eğer hastada gizli şeker var ve normal bir bireyin yeme aralığında besin tüketiyorsa, öğün saatinde şekeri düşmüş olabilir. Bu da hastanın ya çok hızlı yemek yemesine ya da tatlı krizin girmesine sebep olabilir.
Gizli Şeker Risk Faktörleri Nelerdir?
-Ailesel genetik faktör
-Hipertansiyon
-Gebelikte şeker hastası olma
-Kötü beslenme
-Hareketsiz yaşam
-Kilo fazlalığı
Risk grubundaki bireylerin düzenli şeker takibinden geçmesi büyük önem taşımaktadır.
Gizli Şekerin Önüne Geçilebilir mi?
Pre-diyabet önlenebilir bir sorundur. İnsülin salgısının bozulduğu yerde diyabet başlar. Buna sebep olan en önemli faktörler de vücut yağının fazla olması ve orada toksin birikmesidir.
Kilo vermek, sağlıklı beslenmek, egzersiz yapmak bu bozuklukların önüne geçilmesi ya da gerilemesini sağlamaktadır. Özellikle ailede diyabet öyküsü olan kişilerin bu duruma ekstra özen göstermesi önemlidir.